T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK, Küçükbaş Hayvan Üreticileriyle Buluştu

Yayın Tarihi : 13.03.2017
        Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) tarafından düzenlenen "Küçükbaş Hayvancılık Sektör Toplantısı"na katıldı
      Adana HiltonSA Oteli’nde düzenlenen toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk ÇELİK’in yanı sıra Vali Mahmut DEMİRTAŞ, Adana Milletvekilleri Fatma Güldemet SARI, Necdet ÜNÜVAR, Tamer DAĞLI, Adana Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Muhammet Ali TEKİN ile Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği temsilcileri, kamu ve sivil toplum kuruluşu ile sektörün temsilcileri, çiftçiler ve Rize dağlarında sırt çantasında keçi taşıdığı görüntüsüyle gündeme gelen 11 yaşındaki çoban Hamdu Sena BİLGİN de katıldı.
     Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜDKİYEB Başkanı  Nihat ÇELİK, sektörün ve  Türkiye'nin ekonomik anlamda iyileşmesi için anayasa referandumunda 'evet' oyu vereceklerini kaydederek, sektörün çeşitli sorunlarını anlattı.
      Adana  Milletvekili Tamer Dağlı da  Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip ERDOĞAN'ın "Ben de çobanım" sözünü hatırlatarak, "Biz de  Saimbeyli,  Feke'nin köylerinde bizim tabirlerimizle koyun güttük inek otlattık. Allah’da bu görevi nail etti çok mutluyum" diye konuştu.
    Adana  Milletvekili  Necdet ÜNÜVAR ise  AK Parti iktidarlarının tarım ve ekonomide büyük hizmetlerde bulunduğunu hatırlatarak, "Daha çok yapacak şeyimiz var. Sürekli çalışmak, üretmek durumundayız" ifadelerini kullandı.
      Adana  Milletvekili  Fatma Güldemet SARI da sektör toplantısının  Bakan ÇELİK ve Hamdu Sena BİLGİN'in katılımıyla  Adana'da düzenleniyor olmasından mutluluk duyduğunu kaydederek, Adana'nın tarım ve hayvancılık potansiyelinden bahsetti.
    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı  Faruk ÇELİK ise TÜDKİYEB Başkanı  Nihat ÇELİK'in referandumda evet mesajı verdikten sonra sıraladığı sektörel istekleri espri bir dille 'pahalı istekler' olarak nitelendirdi.
    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geleceğinin herkesi ilgilendirdiğini kaydederek, bir yandan ekonomi yönetimi diğer yandan da terör olaylarıyla uğraştıklarını anlattı.
     Bazı  Avrupa ülkelerindeki evet kampanyasına uygulanan ambargoya da tepki gösteren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK, ekonomik anlamda da Türkiye'ye saldırı faaliyetlerinin yaşandığını izlediklerini söyledi.
      Dünyada lider ve yönetim sorunlarının yaşandığını ifade eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK, "Kopenhag süreciyle önümüze koydukları uyun diyoruz. Yıllarca bize dediler, biz gerçekleştirdik şimdi onlara soruyoruz siz ne alemdesiniz? Türkiye'de lider sorunu yok. Üretenlerle yönetenlerin dayanışmasında sorun yok. 15 senedir istikrarlı bir yönetim gidiyor. Biz bu millete böyle sahip çıktığımız sürece, çoban olduğumuz sürece devam edecek bu beraberliğimiz. Ne istiyorlar? İstikrarımızı bozmak istiyorlar. Türkiye buna müsaade eder mi? Sen kafana göre 100 yıl önce çizdiğin planları yine masa başında çizeceksin, Türkiye de bunu uygulayacak? Bu çok demode oldu. 80 milyonuna sahip çıkan dostunu düşmanını bilen bir yönetim var. Türkiye'de bunu herkes böyle bilsin. Daha da koşturacaklar, ülkeyi 70 cente muhtaç edecekler ondan sonra istediği gibi elbise dikecekler bize? Bu dönemler bitti. Bir daha Allah'ın izniyle geri gelmeyecek. Bunun için önümüzdeki siyasi süreç çok önemli. Her yıl seçimi değil, her yıl iş konuşan bir Türkiye konumuna gelelim diye el birliğiyle millet olarak başaracağız ve iş konuşan aş konuşan kalkınmayı, gelişmeyi konuşan, refahın artmasını konuşan bir Türkiye noktasındaki eksikleri 16 Nisan'da tamir etmiş olacağız" diye konuştu.
      Nüfus artışı, küresel ısınma, tarım arazilerinin azalması gibi konulara da değinen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK, "Mevcut arazilerimizi, toprağımızı ve üreticimizi korumak gerekiyor, iyi değerlendirmek gerekiyor. Teknolojiyi iyi kullanmamız gerekiyor ki bu yarıştan kopmayalım. Aksi takdirde vay halimize, gelecek olan gıda savaşlarının da kapısını aralamış olacaksınız. 14.5 milyon hektarlık arazimizi ekiyoruz 161 milyar liralık hasıla elde ediyoruz. Bunlar güzel şeyler ama nüfusumuz arttığı için yeni adımları, bakış açılarını geliştirmemiz gerekiyor. Küçükbaş hayvancılıkla ilgili olarak, yılda 113 bin tonluk küçükbaş hayvandan elde ettiğimiz et var. Son derece küçük. 1 milyon 300 bin ton ete ihtiyacı olan bir ülkede 1 milyon 150 bin ton üretilirken bunun 10'da birini küçükbaş etinin olmaması çok büyük bir eksikliği ortaya koyuyor aslında. Evet, küçükbaş hayvan sayımız 42 milyon civarında. Ama bu coğrafyada bu rakamın yeterli olmadığını özellikle belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.
     Çeşitli bilim adamı ve medyatik doktorlar tarafından medyada 'şunu yemeyin, bunu yemeyin' tarzında uyarılarda bulunulmasına tepki gösteren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ÇELİK, "Onun için kimse milletin boğazına ekmeği dizmeye kalkmasın. Şunu yemeyin bunu yemeyin. Bunu Bilim adamları adı altında yapıyorlar doğrusu bu salonda bir kez kınıyorum. 'Ekmek yemeyin, süt içmeyin, et yemeyin.' Yok şunları yemeyin bunları yemeyin. Bu nasıl bilimsel yaklaşımdır? Birinin rahatsızlığı varsa doktor ona hangi ürünleri tüketmemesi gerektiğini söyler. Bu konuda gerçekten dirsek çürütmüş kafa yormuşsanız 'ayarında kararında yiyin' deyin. Küçükbaş hayvan etiyle yanlış bir imaj oluşturuldu ki şu, bu hepsi yalan. Bu coğrafyanın bizim damak tadımıza en uygunu küçükbaştır. ‘Bunu tüketme’ diyerek neyi amaçlıyorlar? Çok büyük savaşlar var. Gördüğümüz savaşlar var  Suriye'deki gibi, bir de görmediğimiz ticari savaşlar var. 'Bu coğrafya küçükbaşa uygun, küçükbaştan bu coğrafyayı çıkaralım' taktiği nedir, gayet açık. Organik diyorsunuz ya yaylalarda, ovalarda, meralarda organik beslenen bu hayvanların etini yemeyeceğiz de hangi eti yiyeceğiz? Saçma sapan yaklaşımlarla maalesef bu milletin hayvancılıktaki damarlarından bir tanesini kurutma gayretindeler. Hiçbirimiz müsaade etmemeliyiz. Daha büyük hedeflerimiz var. Nüfus artıyor. 1 milyon 700 bin ton et tüketim. Sütte 19 milyon tona gelmişiz, 23 milyon tona çıkaralım diyoruz. Dünya ülkeleriyle iş formu yapıyoruz, amacımız çiftçimizin, üreticimizin ürettiklerini dünya pazarına aktarmak ama diğer taraftan da kendi iç bünyemizde bunları tüketecek mekanizmaların oluşumunu sağlamaktır. Bu izahı mümkün olmayan propagandalarla üreticimize nasıl darbe vurduklarının farkında olmayan zavallıları bir kez daha kınadığımı belirtmek istiyorum" dedi.